Bazı isimler vardır; bulundukları makamla değil, verdikleri mücadeleyle, sergiledikleri duruşla ve arkalarında bıraktıkları eserlerle anılırlar. Çerkezköy TÜRK METAL Sendikası Şube Başkanı Sayın Murat Koçak da işte bu isimlerden biridir.
Kendisini 2007 yılından bu yana tanıyorum. Bu süre zarfında değişmeyen tek şey; davasına olan sadakati, sendikal mücadelesine olan inancı ve üyelerine duyduğu sorumluluk bilinci olmuştur. Murat Koçak, lafla değil icraatla konuşan, tuttuğunu koparan, zor zamanlarda sorumluluktan kaçmayan bir sendika başkanıdır.
Sendikacılığı sadece masa başında yapanlardan değildir. Sahayı bilir, işçiyi tanır, emeğin ne demek olduğunu yaşayarak öğrenmiştir. Örgütlenmenin sendikal mücadelenin bel kemiği olduğunu çok iyi bilen Murat Koçak, bu alanda Çerkezköy’de önemli başarılara imza atmıştır. Üyelerine değer veren, onların derdiyle dertlenen, kazanımı sadece rakamlarda değil, insani ilişkilerde de arayan bir anlayışa sahiptir.
Çerkezköy’de TÜRK METAL Sendikasına kazandırılan sendika binası ise bu anlayışın somut bir göstergesidir. Bu bina sadece dört duvardan ibaret değildir; emeğin, alın terinin, birlik ve dayanışmanın simgesidir. Bu kazanım, Murat Koçak’ın vizyonunun, kararlılığının ve liderliğinin açık bir göstergesidir.
Bugün sendikacılık konuşulacaksa, liderlik tartışılacaksa, Murat Koçak gibi isimler mutlaka örnek alınmalıdır. Çünkü o, bulunduğu koltuğu güçlendiren değil, bulunduğu koltuğa değer katan bir yöneticidir.
Kısacası Murat Koçak; örnek alınacak bir yönetici, güven veren bir başkan ve emeğin safında dimdik duran gerçek bir liderdir.
