Enver GÜLER


PEHLİVANLARIN PEHLİVANI ABDULLAH YAVUZ

.


GÖNÜLLERDE YAŞAYAN BİR AĞABEYİN ARDINDAN…

Her memleketin gönlünde taht kurmuş bir büyüğü vardır. Adıyla, duruşuyla, insanlığıyla asırlara bedel iz bırakan… Bizim Hasankale’nin gönül defterinde ise o isimlerden biri Pehlivanların Pehlivanı, Rahmetlik Abdullah Yavuz ağabeyimizdir.

Yıllar geçse de, üzerinden mevsimler akıp gitse de, Abdullah abi denince yüzümüzde bir tebessüm belirir; çünkü o sadece bir pehlivan değil, bir gönül adamı, bir dava insanı, bir memleket sevdalısıydı.

2001’in O Unutulmaz Güreşleri

Takvimler 2001’i gösteriyordu. Belediye Başkanımız Bünyamin Ucun’un himayesinde büyük bir yağlı güreş şöleni tertip edilmişti. Türkiye’nin dört bir yanından pehlivanlar Hasankale’ye akıyordu. Ben ve Rahmetlik Abdullah abi tertip komitesindeydik. İlçemize gelen her misafiri gönül rahatlığıyla ağırlamak, yüzleri güldürmek bizim işimizdi.

Belediyenin karşısındaki Rahmetli Şeref Takgil abimizin kahvesi o günlerde adeta bir karargâh gibiydi. Sabaha kadar açık… İlçemize gelen her pehlivanın durağı… Biz de oradan alır, konaklayacakları yerlere yerleştirirdik.

Öksürüğe Yasak Getiren Pehlivan

O gece kahvede unutulmaz bir anı yaşandı. Saat üçe doğru Hasankale’nin gönül velisi, kepenkleri gibi kendi gönlünü de açık tutan Muhlis emi geldi. Bir köşeye oturdu. Ardından yine gönül eri Nafiz emi girip karşısına geçti. İkisi de öksürüyor… Nafiz emi öksürüyor, ardından Kepenk Muhlis emi öksürüyor…

Derken Abdullah abi kendi o meşhur mizahıyla, kızar gibi yapıp bağırdı:

Öksürmek yasak!

Kahvedekiler bir anda gülmeye başladı. Bir süre sonra Kepenk Muhlis emi parmağını kaldırdı. Abdullah abi merakla sordu:

“Hayırdır Muhlis emi?”

Ve o unutulmaz cevap geldi:

Pehlivan, izin verirsen öksüreceğim…

İşte Abdullah abi böyleydi. Bir tebessümle koca bir ortamın havasını değiştirir, insanı hem güldürür hem de gönlünü ısıtırdı.

Memleket Sevdalısı Bir Pehlivan

Abdullah Yavuz sadece er meydanında değil, hayatın her alanında mertti, yiğitti.
Güreşlerde aldığı dereceler, Hasankale’yi gururla temsil edişi, memleketine duyduğu sevda dillerde destandı.

O, güçlü pazılarıyla er meydanının, geniş yüreğiyle gönül meydanının pehlivanıydı.
Duruşuyla, ahlakıyla, memleketine bağlılığıyla bizlere örnekti.

Nurlar İçinde Yat Abdullah Abi

Bugün onu anlatırken hem gülümsüyoruz hem de içimiz burkuluyor. Çünkü bazı insanlar bir daha gelmiyor dünyaya…
Bizim için Pehlivan Abdullah Yavuz da o nadir insanlardan biriydi.

Rabbim mekanını cennet, makamını âli eylesin.
Nur içinde yat Abdullah Yavuz ağabeyim…
Seni unutmadık, unutmayacağız.

Kalbimizde, hafızamızda, Hasankale’nin gurur hanesinde adın her daim yaşayacak.