Tokat’ta mesele artık siyaset değil, haysiyet meselesidir. Bir belediye başkanının makam odasında dinleme cihazı bulunuyorsa, burada konuşulması gereken şey partiler üstü bir namus ve hukuk alarmıdır. MHP’li Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun makamında ortaya çıkan bu tablo, Tokat’ın iradesine uzanan kirli bir elin fotoğrafıdır.
Bu makam odası bir şahsın özel alanı değildir; Tokatlıların evidir. Kapısı halka açık bir odada, halkın sohbeti, derdi, duası varken; oraya gizlice yerleştirilen bir dinleme cihazı, sadece bir başkanı değil, şehrin onurunu hedef alır. Bu, siyaset yapma biçimi değil; alçakça bir pusudur.
Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun sözleri boşuna değil. Rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun izinde yürüyen bir anlayıştan söz ediyoruz: Kapısı kapanmayan, ayrıştırmayan, korkutmayan bir belediyecilik. İşte tam da bu yüzden rahatsızlar. Çünkü şeffaflıktan beslenen bir yönetimi karalamak kolay değildir; dinleyerek, sızarak, kumpas kurarak yol almaya çalışırlar.
Şimdi soruyorum:
Bu cihazı kim koydu?
Kimin adına dinlendi?
Ne amaçlandı?
İnşallah emniyet ve yargı güçlerimiz bu rezilliğin üzerine kararlılıkla gider ve kısa zamanda gerçeği ortaya çıkarır. Hukuk, bu ülkenin sigortasıdır; devlet aklı, kirli oyunlardan büyüktür. Kim bu alçaklığa imza attıysa, kim planladıysa, kim göz yumduysa tek tek ortaya çıkarılmalı ve hak ettikleri cezayı almalıdır.
Bilinsin ki bu millet oyun kuranları da, piyon olanları da çok iyi tanır. Makam odalarına gizlenen cihazlarla siyaset dizayn etmeye kalkanlar, eninde sonunda adaletin sert yüzüyle karşılaşır. Tokat’ın iradesiyle oynayanlar, Tokatlıların duasını değil, bedduasını alır.
Devlet gereğini yapacaktır.
Hukuk gereğini yapacaktır.
Ve bu rezilliğin failleri, yaptıklarının altında kalacaktır.
Unutulmasın: Makam odasına giren bu kir, Tokat’ın sokaklarına, evlerine, vicdanına da bulaşır. Bu şehri dinlemeye kalkanlar bilsin ki; Tokat susmaz. Halkın iradesi dinleme cihazlarıyla susturulamaz. Bu çirkinliğin hesabı sorulana kadar da kalem susmaz.
