Erzurum, bidayetinden beri bir üniversite şehridir.
Tapudan daha muteber anıtlar ortada.
Siz bu şehirdeki üniversite tarihini 1957’den başlatırsanız yanılırsınız.
İşte Çifte Minareli Medrese işte Yakutiye…
Arada unutulanlar da cabası.
Her ikisi de, kendi devirlerinin yükseköğretim müessesleridir.
Teşbihte hata olmaz.
Birisi Atatürk Üniversitesi ise, öteki de Erzurum Teknik Üniversitesi’ydi.
Yani Erzurum, üniversite kültürüyle yoğrulmuş bir şehirdir.
Buradan hareketle…
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ),çok genç bir üniversite olmasına karşın yaşıtlarından birkaç adım önde.
Gerek ulusal gerekse uluslararası arenada adından söz ettiriyor; yaptığı çalışmalarla çok ciddi ödüllere layık görülüyor.
ETÜ, farkındalık yaratmayı başardı.
Düzgün bir yönetimi, deneyimli akademik kadrosu ve elbette ki çalışkan bir rektörü var.
Prof. Dr. Bülent Çakmak, ETÜ’nün ikinci rektörü. Kurucu rektör Prof. Dr. Muammer Yaylalı’ydı.
O da çok ciddi hizmetler sundu.
Bülent Hoca’nın yegane önceliği akademik başarı, öğrenci memnuniyeti, bilimsel çalışmalar…
Yerli yersiz büyümek ve hormonlu bir yapıya sahip olmak yerine, nicelik ve nitelik ETÜ’nün kırmızı çizgisi.
Değil mi ki “üniversite”, evrenselden geliyor; şu halde dünyayı dosdoğru okuyamayan hiçbir akademik yapı, sürdürülebilir olamaz.
Bugüne değil; yarınlara dair tezleriniz, araştırmalarınız ve iddialarınız olacak.
Ancak böylelikle aranılan, özlenen, tercih edilen bir üniversite olursunuz.
Geçtiğimiz günlerdi.
Kıymetli dostum ve büyük sanatçı Vahit Alkır ve de yine kıymetli dostum eğitimci Yavuz Demir’le beraber ETÜ’ye gittik.
ETÜ’ye gitmişken, Bülent Hoca ya da “merhaba” dedik.
Rektör Prof. Dr. Bülent Çakmak’ı uzun yıllardır tanırız.
Rektör olmadan önce de aynıydı, rektör olduktan sonra da:
Naif bir insan…
Bilge kişiliğinin arka planında muazzam bir alçak gönüllülük yatıyor.
Neredeyse…
Bütün gününü üniversiteye adamış bir rektör.
İlkesi Şu:
“Üniversite bilim üretir, çok iyi yetişmiş öğrenci mezun eder.”
Küresel ölçekte değişmeyen kural şudur:
Üniversiteler…
Fakülte sayıları, öğrenci çokluğu ya da kampüs büyüklüğüyle değil; insanlığa sunduğuyla büyüktür.
Başından beri Bülent Hoca’nın ETÜ’ye dair samimi hayalleri var.
Hoca ile bir saati aşkın süre, son derece verimli bir sohbet ettik.
Erzurum adına, öğrenciler adına, bilimsel çaba adına ve elbette ki ETÜ adına ümitvarım…
Güneş, Doğu’dan doğuyor.
