Bugün, 14 Mayıs 2025 Çarşamba
Türkiye’nin asırlık markalarından biri olan Eyüp Sabri Tuncer, Avrupa Birliğinden gelen önemli bir karar ile gündeme oturdu. Avrupa Komisyonu, Mart 2022’den önce üretilen bazı Eyüp Sabri Tuncer kozmetik ürünlerinin toplatılması kararı aldı.
BURSA (İGFA) - Kararın arkasında yatan neden ise ürünlerde kullanılan "2-(4-tert-butylbenzyl) propionaldehyde" (BMHCA) adlı kimyasal bileşiğin üreme sistemi üzerinde hasar bırakabilecek nitelikte olması olarak kaydedildi. Özellikle hamileler ve bebekler için tehlikeli olduğu belirtilen bu madde, kozmetik yönetmeliklerine aykırı bulunarak yasaklandı.
CİLT HASSASİYETİ VE ÜREME SAĞLIĞINA ZARARLI
Avrupa Komisyonunun resmi internet sitesinde yayımlanan karara göre "BMHCA" isimli bileşen, hamile kadınlar üzerinde ciddi sağlık riskleri doğurabileceği gibi cilt hassasiyeti gibi olumsuz etkilere de yol açıyor.
Söz konusu karar, sadece Mart 2022’den önce üretilen ürünler için geçerli olup, şirketin bu tarihten sonra ürettiği ürünler bu kapsamın dışında tutuldu. Eyüp Sabri Tuncer Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer de yaptığı açıklamada, sorunun yalnızca 2022 öncesine ait ürünler olduğunu belirterek tüketicilere yeni ürünlerin güvenli olduğu mesajını verdi.
LİLİAL NEDİR? NEDEN YASAKLI?
Bu karara konu olan kimyasal bileşik, "lilial" olarak da bilinen "Butylphenyl Methylpropional" (BMHCA). Lilial, çiçeksi aroması nedeniyle başta parfümler olmak üzere pek çok kozmetik ve temizlik ürününde yaygın şekilde kullanılıyordu ancak alerjen özellikler taşıması nedeniyle Avrupa Birliği, lilial’i 2022 yılında yasaklı bileşenler listesine ekledi. Türkiye de Avrupa Birliğinin bu kararını takip ederek aynı yıl içinde lilial içeren ürünlerin satışını durdurdu.
“GÜVENDİĞİMİZ MARKALAR BİLE ŞAŞIRTIYOR”
Bu karar hem Avrupa'daki hem de Türkiye'deki tüketiciler arasında endişeye yol açtı. Yıllardır Eyüp Sabri Tuncer ürünleri kullandığını belirten Nevin K., bu durumu şu ifadelerle değerlendirdi:
“Yıllardır güvenerek kullandığımız, bizim kültürümüzün bir parçası haline gelmiş bir markanın böyle bir sorunla karşı karşıya kalması çok üzücü. Özellikle hamileler ve bebekler için bu kadar tehlikeli bir madde kullanılmış olması beni hayal kırıklığına uğrattı. Artık doğal ve organik ürünlere yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
